13 Ocak 2010 Çarşamba

van kahvaltısı+sushi

13 Ocak 2010 Çarşamba

Müjde!!! Yeni bir dizi geçen hafta ekranları bombaladı,daha doğrusu nurgülyeşilçayladı, bekaretledi, töreledi.Aşk ve Ceza'dan bahsediyorum.Meğer beklenen efsane buymuş.Allah yarabbi bitti sonunda dediğimiz,Bergüzar Korel adlı soğuk nevaleyi bize kazandıran Binbir Gece'den sonra aynı ekip geri döndü:yönetmen Kudret Sabancı,müzikler Kıraç,senaristler Yıldız Tunç,Mehmet Bilal Dede.Bu Yıldız Tunç da güya yazar Ayfer Tunç muş böyle mahlasla senaryo yazıyormuş.Bilemeyeceğim o kadarını ama dizi tutar mı tutar.Niye mi?Çünkü Binbir Gece'deki gibi kamera kullanımını, helikopter çekimli İstanbul manzaralarını ve entrikaları ve tabi en önemlisi türk usulü tek gecelik ilişki kavramını özledik.Nasıl mı oluyor türk usulü tek gecelik ilişki şöyle ki:anlamıyla müsemma bir şekilde dünyada tek gecede yaşanıp unutulan tek gecelik ilişkiler ülkemizde yaşandığında ya 150000 tl gibi yıl sonu muhasebe kayıtlarını alt üst eden bir kayıtdışılığa neden oluyor ya da bekaret kaybedilip hamile kalınan bir ava giden avlanır oyununa dönüşüyor.
Aşk ve Ceza'da ben hariç herkes oynamış zaten.Nurgül Yeşilçay,Murat Yıldırım,Tomris İncer,Zeynep Beşerler,Feride Çetin ki kendisini pek severim.Konumuz ise üç şehre yayılmış vaziyette.
Van'da bir aşiret ağası olan Savaş,berdel yüzünden yengesi Çiçek'le evlenmek zorunda kalır. Fakat eğitimli bir insan olan Savaş bunu sırf formaliteden yapar.Çünkü Çiçek de razı değildir ve öğretmen olmak istiyordur.Hikayenin İstanbul ayağında ise reklamcı Yasemin evlenmesine bir hafta kala sevgilisi ex-şevket tarafından aldatılır.Sevgilinin bahanesi akılara zarardır.Çünkü Yasemin kendisi ile sevişmediği için azmıştır(çüş!)Rahat rahat 35 yaşında görünen Yasemin'in bu cinsel ketumluğunun nedeni ise ablasının kürtaj masasında can vermesi ve akabinde Yasemin'in babasına "ben evlenmeden yapmayacağım" sözü vermesidir(2. çüş) Sonra hikayenin Bodrum ayağı ise şöyle gelişiyor:Yasemin Bodrum'da yaşayan anasının yanına gider.Vanlı ağanın işlettiği barda sarhoş olur ve intikam için Savaş'la teknede sevişir(3.çüş) ve hamile kalır(4.çüş)
Yani olaylar yok artık denecek şekilde.Senaristler töre dizileriyle,beyaz türklerin çalkantılı aşk hayatı konusunu nasıl birleştirip bir mutant bebe yaparız demişler ortaya bu çıkmış.Mekanlar hızla değişiyor,kameralar fır dönüyor,kostümler iyi sayılır.(2.bölümde).Nurgül Yeşilçay'a Özgür Masur,Hakan Yıldırım ve Etcetura tasarımları giydirmişler.Kendisi şık olmak zorunda zira reklamcı.Dizinin bu kısımları da hayli eğlenceli çünkü daha önce seyirciyi frijit mimarlarla(Şehrazat ve Bennu) tanıştıran senaristler bu sefer de egobaz ve hobikar reklamcıların dünyasını gösteriyorlar.Yasemin'in çalıştığı xl adı şirkette herkes bir fesat ki sormayın.Hatta genç bir çalışan dayanamayıp istifa etti,giderken de bunları paraladı ama bana mısın demediler.Ha bu arada patronları olan Bora Bey de Yasemin'e aşık.(5.çüş)
Diyaloglar niye bu kadar özensiz,o kadar para harcıyorsunuz azıcık dikat edin di mi? Bora Yasemin'i eve bırakırken "acıktım suşi yiyelim mi" diye öyle bir gürledi ki o nasıl bir seslendirme,dayak mı atıyon? Hem suşi yemek hala mı bir statü sembolü? Hele iş görüşmesindeki diyaloglar şaka gibiydi: "Yasemin Hanım kimsenin malı değildir höyt!!" akabinde karşı taraf sorar:"Agresifsiniz galiba? Sevdim sizi..." Bu ne ya???? Yiğit Özgür karikatürü gibi.Tıkandım vallaha tıkandım.

2 fikrim var:

ekot dedi ki...

hacıı çok beğendim dizi gerçektende tam böylee güsel özet eline sağlıkk=))

ahmet dedi ki...

sağol ekotçum:)

 
◄Design by Pocket