Tamam artik bir ask hikayesi beni etkileyemez dedim, kitabını okuyunca tüm dediklerimi unuttum. Aglamaktan icim dısıma cıktı.. Bir ask bu kadar mı guzel olabilir.. Hayali olan seyler bu kadar mı guzel bir sekilde gercekci bir hale getirilip anlatılabilir.. Diyaloglar inanılmaz. Etkilenmemek elde degil zaten..
Klasik bir gorustur bu hani, kitabını okuduktan sonra filmini sevmezsin. Bircok sey havada kalır cunku, aynı duygu yogunlugunu yasayamazsın okuduklarınla. Hayalgucunde o romanı okurken bambaska mekan ve insanlar hayal ettin belki de.. Nitekim bana oyle oldu. 'Icinde cok daha guzel anlatilmasi gereken yerler varken, neden buraları secmisler acaba?' dedim filmi izlerken. Eric Bana ve Rachel Mcadams kendi icinde yine cok sevimli bir cift olmuslar ama kitaptan bagımsız ayrı iki karakter gibilerdi daha cok. Filminde
Broken Social Science'ın Love Will Tear Us Apart 'ı coverladıgı sarkısının caldıgı sahneler ama izlemeye deger.. Zaman yolcusu olmanın bence avantajlarından da faydalanabilirdi. Nasıl kullanacagını anlayabilirdi, sonrasında dunyaya iki uc katkısı bulunurdu. Ardından kelebek etkisine donerdi tabii olmazdi tüm bu dediklerim.. Eh iste ben bu yuzden yazar olamıyorum, Audrey Niffenegger, National Best Seller bir kitabın yazarı oluyor. Bu arada filmin sonunda, executive producer Brad Pitt yazdı 'hayırdır insallah' dedim gördügümde...
Bilim kurgu kıvamında ama aynı zamanda bir ask hikayesi Zaman Yolcusu'nun Karısı... Böyle ben kolay kolay etkilenmem de hani iddia ediyorum en duygusuz insanları bile mahvedebilecek bölümleri var.. Ah kim istemez oyle bir cayırda oturan kucuk kız yerinde olmayı, derken esas kahramanımızla tanısmayı..
Iste beni kitleyen laflardan birini de en sona bırakıyorum sizi de düsünmeye itiyim biraz..
"Don't you think it's better to be extremely happy for a short while, even if you lose it, than to be just okay for your whole life?"
0 fikrim var:
Yorum Gönder