Armada'daki Remzi Kitabevi'ni oldum olası sevmişimdir.Sıcak bir atmosferi,işini severek yapan çalışanları var.Ama en önemlisi rahat koltuk ve sandalyelere oturup dergi ve kitapları karıştırabilmeniz.Ben en çok yabancı dergilere bakmayı seviyorum.Bugün biraz abarttım ve Voguelara dalıverdim.
Vogue Hommes International
Fransız Vogue'un editörlüğünü yapan Carine Rotfield'in editörlüğünde yılda 2 kere çıkan dergi Vogue'un erkek edisyonu.Sonbahar kış 2009 sayısını detaylıca inceledim.Çok yoğun içerikli bir dergi öncelikle.Çok güzel editoryaller ve röportajlar var.Styling'ini Rotfeild'ın yaptığı sarışın dandy bir kasap çırağının resmedildiği kanlı bir editoryal yapmışlar ki çok başarılı.Ayrıca kült oyuncu Willem Defoe'yla yapılmış çok güzel bir çekim daha var.Ayrına Francis Ford Coppola'yla ve son filmi Tetro'nun başrolündeki genç yakışıklı Alden Ehrenreich'la röportaj yapılmış.Alden aynı zamanda kapak erkeği olmuş.Ben Leonardo DiCaprio'ya benzettim biraz ama daha hoş.Ayrıca son olarak Inglorious Basterds'daki nazi olarak rol alan Daniel Brühl'le ve moda tasarımcısı Alber Elbaz'la yapılmış söyleşiler var.Özellikle Lanvin'in baş tasarımcısı Alber Elbaz'la yapılan söyleşi çok güzel.Bir moda dahisinin hayatı,takıntıları ve çalışmarıyla ilgili çok güzel bir röportaj olmuş.
Vogue US
Anna Wintour'un editörlüğündeki Vogue Amerika ocak sayısı da bayağı dolu.Epey bir editoryal var.Kapak kızı Rachel McAdams'ı Mario Testino fotoğraflamış.Ayrıca styling'ini creative director Grace Coddington'ın yaptığı Almost Famous adlı harika bir editoryal var,Steven Meisel çekmiş.Patrick Demarchilier ise Go West adlı editoryali görüntülemiş.
British Vogue
Editörlüğünü Alexandra Schulman'ın yaptığı İngiliz Vogue ocak sayısının kapağına oscarlı oyuncu Rachel Weisz'i taşımış.Kendisiyle yapılmış çok hoş bir çekim var.Yazlık elbiselerin kullanıldığı çeimde oyuncu son filmi Lovely Bones'u anlatmış.
2010'un ilk sayısında sektördekilerle önümüzdeki yıllar için modayla ilgili tahminleri sorulmuş.Çoğu kişi optimist ve minimal bir dönem öngörmüş.
Derginin ağır topu ise Tom Ford'la yapılan söyleşi.Ford Single Man'i nasıl çekmeye karar verdiğini,yapım aşamasını,başarı sırlarını ve çocukluğunu anlatmış.Çocukken bir buzdolabı kutusunda saatlerce yatıp vampircilik oynarmış moda dehası meğer.
Şimdilik bu kadar yeter gibi.Önümüzdeki ay görüşmek üzere Remzi!!!
2666'ya Dönüş
-
Tekrar okumak istediğim kitaplardandı Roberto Bolano'nun 2666'sı. İlk
okuyuşumun üzerinden 12 yıl geçmiş. O zaman ilk okur tepkisi mahiyetinde
bir şeyler...
4 gün önce
0 fikrim var:
Yorum Gönder