26 Mart 2010 Cuma

Kürk Mantolu Madonna

26 Mart 2010 Cuma

Daha önce niye okumadım diye üzüldüğüm bir kitap oldu Kürk Mantolu Madonna. Çok güzel yazılmış, nakış gibi işlenmiş bir kitap. Her zaman okunacak bir kitap çünkü insanın yalnızlığını, hayatın sıkıcılığına bir anlam bulma çabasını, insanın kendisini tamamlayacak ruhu aramasını anlatıyor.
Yky'de 36. baskısını yapan Kürk Mantolu Madonna kısa bir roman, bir novella. Kitap eski bir arkadaşının yanında işe başlayan bir memurun, iş arkadaşı Raif Bey'i anlatmasıyla başlıyor. Herkesten uzak duran, bir nevi öylesine yaşayan, hiçbir şeyi umursamayan Raif Bey'i gözlemliyoruz. Kahramanımız Raif Bey'i yakından tanımak istiyor. Aralarında bir ahbaplık gelişiyor o da pek ilerlemiyor. Ama Raif Bey ölüm döşeğindeyken bulduğu bir defterle, Raif Bey'i hayata küstüren, yaşama sevincini bitiren olayları, hüzünlü bir aşk öyküsünü okuyoruz.
Kitabın o kısımları çok iyi yapılmış psikolojik tahlillerle, mekanları, olayları detaylı tasviriyle başarılı bir anlatı nasıl olur gösteriyor. Kitap, hayatı anlamlandırma çabası, aşkın varlığı gibi konuları işliyor. Olaylar Almanya'da geçiyor. Raif Bey tahsil amaçlı gittiği Berlin'de bir resim galerisinde kürk mantolu bir kadın portresi görüp aşık oluyor ve rutin hayatı bir anda değişiyor.
Kitabın en güzel yanlarından biri önsözde Füsun Akatlı'nın da belirttiği gibi eski dilin korunmuş olması. Yer yer bazı dipnotlarla bilinmesi zor kelimelerin anlamları verilmiş. Orijinalliğin korunmasıyla eski kelimelerin güzelliği anlatımı daha lezzetli kılmış.
Kürk Mantolu Madonna her yönüyle edebiyatımızın başarılı örneklerinden biri. Hiçbir zaman eskimeyecek, her devirde okuyucusunu bulacak bir roman.

1 fikrim var:

ekot dedi ki...

sen de mi bunun kurbanı oldunn=))

 
◄Design by Pocket