İnternetten dizi izleme alışkanlığım pek olmamasına rağmen, merakım daha ağır bastı ve izlemeye baladım The Borgias'ı. Bundan önce sadece Tudors'ı baştan sona izlemiştim. Sanırım The Borgias'ı da devamlı olarak izleyeceğim. Yine bir tarihi kurgu, yine Avrupa... Ama bu defa Roma'da ki Papa Alexander Sixtus ve olmaması gereken ailesi. Olmaması gereken diyorum, çünkü bildiğim kadarıyla Hristiyan din adamlarının aileleri olmuyor. Birçok entrikanın döndüğü Roma papalık sarayı, parça parça prensliklerle kaplı bir İtalya ve herşeye burnunu sokmaya bayılan bir Fransa var. Dizi de bizden de bir parça var. Bildiğimiz üzere, Fatih Sultan Mehmet'in küçük oğlu Cem sultan, ağabeyi II. Beyazıt'a karşı Roma'ya sığınmış ve II. Beyazıt, Roma'nın bu kısa bir süre misafirliğe karşılık Papa'ya fidye ödemiştir. Lakin sonra imparatorluk için tehdit oluşturması nedeniyle Roma'da öldürülmüştür. Dizide bu olayı da kısaca izleyebilirsiniz. Cem sultanı oynayan genç Türklerden çok Araplara benzese de yine olayın genel hatlarıyla doğru verildiğini düşünüyorum.
Borgias ailesi İspanya'dan Roma'ya gelmiş, ve çeşitli entrikalarla papalık seçiminde aileden bir papa çıkarmayı başarmışlardır. Tam bir krallık kurmuşlardır. Aile dini işlerden ziyade Avrupa'nın güç dengelerini oluşturmaya çalışmaktadır. Tabi ki birçok düşmanları vardır.
Bu kadar, kısacık bilgi yeter bence. Ama şunu da eklemeliyim ki bütün yabancı diziler gibi bol sevişmeli ve kanlı bir dizi. Tarih kurgularını sevenlere tavsiye ederim. İzlemek isteyenlere iyi seyirler...
2666'ya Dönüş
-
Tekrar okumak istediğim kitaplardandı Roberto Bolano'nun 2666'sı. İlk
okuyuşumun üzerinden 12 yıl geçmiş. O zaman ilk okur tepkisi mahiyetinde
bir şeyler...
4 gün önce
0 fikrim var:
Yorum Gönder