Kapalı havalarda öğleden sonralarda bir çay/kahve yapıp televizyon başına geçip türk filmi izlemek gibisi yoktur. Yeşilçamın büyüsü bu heralde. Klasik Türkan Şoray filmlerini saymıyorum zaten. Dila hanım, Bir genç kızın hikayesi, Selvi boylum al yazmalım falan kaç defa izledim bilmiyorum. Bunların dışında çok sevdiğim ve olsa da izlesem dediğim garip filmlerim var.
Zeynep Değirmencioğlu'nun bu serbest Polyanna uyarlamasını izlemek bana hep keyif vermiştir. " Sevelim, sevelim, sevelim !!!!!!!"
Biliyorum biraz tuhaf bir film. O dans sahneleri falan akıllara ziyan. Yine de bayağı eğlenceli bence.
Evet ve beni ağlatan bir film. Yumurcağın öldüğü o müthiş final sahnesi kimi ağlatmaz ki zaten? Allahım ne kadar duygusal bir filmdi. Kullanılan müzikler, yumurcağın pudrayla beyazlatılmış yüzü...bak gözlerim doldu yine.
Yabancı filmleri de unutmamak lazım tabi. Ben küçükken öyle bez bebekti, ıbık zıbıktı, ben10 di falan öyle saçmalıklar yoktu. Çılgın Bedişle, şeker kız Candy vardı. Zaten bu iki sarışın kahpenin ihtiraslı hayatları da mahvetti beni. Bunun dışında çocukların maceralar yaşadığı, defineler bulduğu, ağaç evlerde kampladığı güzel filmler vardı. Evde Tek Başına mesela bayağı iyi bir filmdir benim için. 2. si de öyle. Gerçi oynayan çocuk kayboldu ortadan. Olsen ikizleri kadar olamadı. Adı soyadı bir tuhaftı ondan oldu birazda.
Bu gudik filmlerin en gudiği bence Bebek Firarda adlı abes filmdir. Merak ediyorum o bebeğe noldu, kaç yaşında şimdi? Lan ben böyle bir film yaptım zamanında vay anasını diyo mudur? Artık niye vermiyor televizyonlar bebek Bink'in bu nadide macerasını?
Yine aynı şekilde kanal d de sıkça izlediğimiz Gremlinler adlı salak bir film vardı. Sevimli yaratıklar yanlış beslenince deliriyorlardı. 2.si de çekilmişti hatta. Ne eğlenceliydi ya yine böyle filmleri görmek istiyoruz, buradan kanal yöneticilerine sesleniyorum: Arada verin bu filmleri daha burada sayamadığım bir sürü böyle film var: Metin Erksan'ın Şeytan filmi, Tarkan filmleri, Ahu Tuğba'nın Kayıp Kızlar'ı... Bir kuşak da bunlarla büyüdü yani. Facebook, msn, internet yoktu. Bunları izliyoduk napalım.
2666'ya Dönüş
-
Tekrar okumak istediğim kitaplardandı Roberto Bolano'nun 2666'sı. İlk
okuyuşumun üzerinden 12 yıl geçmiş. O zaman ilk okur tepkisi mahiyetinde
bir şeyler...
4 gün önce
3 fikrim var:
bebek firarda'yı en az 10-15 defa izlemişimdir.. kanal d en sıkkın anlarımda dan diye verirdi bu filmi ve gülme krizlerine girerdim her seferinde.. türkçe dublajı da müthişti bence.. parktaki çakmak-yangın sahnesini gel de özleme şimdi :)
İlk üç filmi tvde görsem yine keyifle izlerim ama 4.yü anımsayamadım :)
artık hiçbirkanalda türk filmi kalmadı, keşke verseleri ne yayınlarsa hepsini seyrederim hiç fark etmez, adile naşit ve münir özkulun filmleri lahanedir, bir tane var hele neşeli günler galiba adı, veya belgin doruklu, göksel arsoylu filmler, türkan şoray veya hülya koçyiğit olursa yemem yanında yatarım,
nerde bu filmler, niye yok artık, hiç anlamıyorum, onun yerine saçma sapan hafiyelik ve polislik işine soyunan kadın programları, akşamları ise zorlama diziler ahh ahhh
Yorum Gönder