Reşat Nuri'nin aynı adlı eserinden çarpıtılan dizimiz, nihayet yarın ekranlara veda ediyor. Üniversiteye başladığım başlamıştı. Son iki yıldır, bu yıl bitecek diyen senarist teyzeler, her seferinde daha da uzattılar. Romanı daha fazla çarpıtamayacaklarını da 5. yıl da anladılar. Bıravaaaa:D Ece ve Melek teyzelerin yazdığı en uzun soluklu dizi oldu.(Teyzeler, romanı tekrar yazsalar, heralde bir kütüphane dolusu kitap çıkarırlardı.) Teyzelere de zaman zaman imrenmedim değil, çünkü o kadar entrikalı senaryolar yazdılar ki, hem korktum hem sevdim. Onların bu acılı senaryoları yüzünden sıradan diziler biz izleyicileri açmaz oldu. Son 3 bölüm haricinde sadece birkaç bölümü tam izlemişimdir- o da annem sayesinde- bölüm sonlarında dünya böyleyse ölmek istiyorum diye kendimden geçtim. Dudaktan Kalbe, Aşk-ı Memnu, Samanyolu vs. diziler teyzelerimizin elinden çıktı. Ay Yapım da sağolsun onlar ne yazsa hemen çekti.
5. sezonun sonunda tek sağ çıkan küçük kız Ayşe olacak herhalde. Ondan da hala şüphlerim var. Son bölümde bi sürpriz yapcakmış gibi. O evde büyüyen bir çocuk nasıl normal - o evin standartlarına göre- kaldı, anlamadım. Ali Rıza'nın anıtsal konuşmaları bile etkilemedi o kızı. Ali Rıza bile dayanamadı kendine felç oldu.
Ekranlarda ki bir dev daha sona eriyor, ama ersin artık. Ağaçtaki her yaprak için ayrı bir bölüm çektiler. Sıkıldık. Yani bu kadar acıyla da yaşanmazz...
Neyse çok dalga geçtim diziyle. Bakalım yarın nasıl bir son gelcek. Bekleyelim ve görelim...:)) Meraklılarına iyi seyirler.