Son birkaç yıldır yapılmalı dediğim türden bir film nihayet geçen cuma vizyona girdi. Mahpeyker: Kösem Sultan. Bugün henüz izleyebildim. Sinemanın yolunu tutmadan önce daha önce pek sık yapmadığım bir şeyi yapıp film hakkında ki yorumları okudum. Okuduğum yorumlar pek parlak değildi. Genelde daha önce çekilen yabancı tarih filmleriyle
karşılaştırılmış ve düşük puanlar verilmişti.
Bunların başında Hint asıllı yönetmen Shekhar Kapur'un çektiği 1998 yapımı Elizabeth ve 2007'de vizyona giren Elizabeth: The Golden Age geliyor. Bu karşılaştırmayı yapıp Mahpeyker'i beğenmeyen yorumların içinde, çok beğenip yüksek puanlar verenler de vardı. Ben de filmi izledikten sonra, bu az sayıda ki beğenenlerden birisi olmaya karar verdim. Bence
dönemin harem hayatı çok iyi yansıtılmıştı. Bu döneme ait
birçok kitap okudum, çeşitli - basit- filmler izledim. Şuana kadar yapılanların en iyisi olduğuna karar verdim ve bence yabancı yapımların karşısında da durabilecek bir film.
Okuduğum bazı eleştirilerde, filmin yeterince etkileyici olmadığından yakınıyorlardı. Bu bence izleyicinin dönem
hakkında ki bilgisinin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Çünkü Kösem Sultan'ın saraydaetkili olduğu dönem o kadar çok kişi etkin ki, bunları bilmeden filmin anlaşılması zor biraz. Çünkü bu kadar teferruatlı bir dönem 2 saatte ancak bu kadar anlatılabilir.
Filmin başrollerinde; usta oyuncu Selda Alkor -Kösem Sultan'ın yaşlılığını canlandırıyor-, genç oyuncular, Damla Sönmez ve Gökhan Mumcu yer alıyorlar. Filmin konusuna gelince, saraya gelen Emine'yi (Kösem Sultan) gören I. Ahmet, görür görmez vurulur ve ona Mahpeyker adını verir. Mahpeyker'in sarayda kalmasını emreder ve hemen nikah kıyar. Fakat nikahlandıklarını hemen duyurmazlar. Çünkü o zaman hayatta olan Büyük Valide Sultan Safiye ve Valide Sultan Handan sultanlar, Mahpeyker'i istemezler ve Mahpeyker'in harem eğitiminden geçmesi gerektiğini bahane ederek onu padişahtan uzaklaştırırlar. Bu sırada II. (Genç) Osman'ın annesi olan Mahfiruz'u padişahın gözdesi yapmaya çalışırlar. Fakat, padişah kendisini oyaladıklarını anlayınce, Büyük Valide Sultan, Safiye'yi olandan bitenden sorumlu tutarak, onu eski saraya sürer. Derken birbirlerine kavuşan Ahmet ve Mahpeyker, zaman geçer çocukları olur ve Sultan I. Ahmet aniden ölür. Mahpeyker artık yalnızdır ve iktidar
hırsıyla eski saf halinden çok uzaklaşır ve artık gözünü tamamen iktidar hırsı bürür. Bunun için kendi oğlunu dahi öldürtür.
Olayın sonunu hepimiz biliyoruz. Sarayda geliniyle iktidar kavgasına tutuşan Kösem Sultan, bir gece dairesinde ölü bulunur.
Döneminin en önemli şahsı olan Kösem Sultan, o dönem de çok zor olan bir şeyi yapmış, Osmanlı'yı 10 yıl boyunca oğlunun adına bilfiil yönetmiştir. Bu ilk ve sondur. Diğer sultanlar da yönetimi etkilemişlerdir, fakat aleni olarak yönetememişlerdir.
Müziklerine de değinmeden edemeyeceğim. Can Atilla tadında olan müzkler de gayet başarılılardı bence.
Tarih meraklılarına kesinlikle tavsiye ediyorum. İzlemek isteyen herkese şimdiden iyi seyirler...
2 fikrim var:
Gerçekten filmii anlatan çok hoş bir yazı olmuş ekotcuğum.Bende filmi izledikten sonra beğenenler arasındaki yerimi almış bulunuyorum.Ne zamandır bekliyodum böyle bir tarih filmii.Ayrıcada müzkleriii çok harikaaa...
Bende filmi izleme hissi uyandıran bu yazından dolayı kutluyorum ekotcuğum. En kısa zamanda gidip izleyeceğim. :)
Yorum Gönder