Daha önce sizlere, buradan, Demet Altınyekelioğlu'nun Cariyenin Kızı: Mihrimah adlı romanın çıktığını ve henüz okuduğumu duyurmuştum. Kitabı bitireli çok oldu. Fakat yazmaya bir türlü fırsat bulamadım. Şimdi birden aklıma geldi. Oturup sizinle bu romanı paylaşmak istedim.
Kitabımız, Kanuni Sultan Süleyman'ın biricik kızı Mihrimah Sultan'ı anlatıyor. Dönemin en güçlü hükümdarlarından birinin kızı olarak dünyaya gelmek öyle kolay birşey değil tabi. Herşeyden öte, sarayda yaşadığı çocukluk dönemi bile normal bir çocuk gibi geçmiyor. Çünkü o sıradan bir çocuk değil, üç kıtaya hükmeden bir imparatorun ve aklı, güzelliğiyle herkesi etkileyen bir kadının kızı. Hürrem kadar güzel olduğu söylentileri var. Kitap boyunca, buğday sarısı saçları ve deniz mavisi gözlerine vurgu yapılıyor.
Büyüyüp, çocukluktan çıkınca annesi, artık onun da kendisi yararına çalışabileceğini düşünür. Annesi ile birlikte entrikalar çevirirler. Yapacağı evliliği, Al-i Osman'ın geleceği için yapar. Aşık olduğu ilk adam-bir denizci- ölür. Mimar Sinan, kendisine deli gibi aşıktır. Onun adına çeşmeler, camiler diker. Mihrimah, bu aşkı çok sonra farkeder. Ama o sırada zaten bitli Rüstem'le evlidir. Çocukları vardır. Kardeşleri ölür, annesi ölür, babası ölür; kardeşleri taht kavgasına tutuşur. Başta yenilen kardeşi Beyazıt'ın yanındadır. Selim onu yenince, Selim'in eşi - Mihrimah'ın eski arkadaşı- Nurbanu, onu korur. Onca mutlulukla beraber acılar çeker, Mihrimah.
Kitabın kurgusu daha önce Moskof Cariye: Hürrem'deki kurgu gibi çok güzel. Olaylar birbirine çok güzel bağlanmış. Kitabın kurgusu içerisinde bir süre önce Facebook'ta dolaşan Matematik Harikası başlıklı hikaye; Mimar Sinan'ın, Mihrimah Sultan için yaptığı yapılardaki küçük sırlarda iliştirilmiş. Çok hoşuma gitti doğrusu. Ama hoşuma gitmeyen birşey var o da kitabın kapağı. Bence, çok da hoş değil, Olsun o kadar kusur, kadı kızında da olur...
Meraklılarına iyi okumalar.
PS: Gecikme için kusura bakmayın.