Geçtiğimiz pazar yine uzun zamandır yapamadığım bir aktiviteyi yapıp, eLo ile sinemaya gittik dostlar. Çok mutluyum :) Bence uzun bir aradan sonra güzel bir başlangıç oldu. İzlemek için seçtiğimiz film gerçekten başarılıydı.
Filmimiz resimden de anlaşılacağı üzere Lone Ranger, "Maskeli Süvari". Baş rollerini bütün dünya kızlarını karizmasıyla sarsan Johnny Depp ( ki bence artık orta yaşlı olması ile o cool hali yavaşça yerini komik bir tipe bırakıyor, bu da son zamanlarda oynadığı rollere bakılırsa açık ve net olarak görülebiliyor.) ve Hollywood'un yeni yüzlerinden biri olan Armie Hammer'ı görüyoruz, kendisini benim hatıladığım en son Julia Roberts'ın oynadığı Pamuk Prenses filminde prens olarak görmüştük.
Filmimiz Vahşi Batı'da geçiyor. Hukuk eğitimi alan idealist John Reid (Lone Ranger), kasabasına döner ve bu sırada yerlilerle anlaşma sağlamış, azılı çetelere karşı savaş veren ağabeyini bulur. Kendisi asla öldürmekten yana değildir. Adalete inancı vardır. Kasabaya dönerken trende karşılaştığı Tonto (Johnny Depp) ile yollarına devam ederler ve civardaki gümüş madenlerini ele geçirip zengin olmayı planlayan filmin kötü adamları Butch ve Cole'a karşı savaş verirler. Daha fazla detay için filmi izleyiniz bir zahmet ;)
Film boyunca Johnny Depp'e çok güldüm. Canlandırdığı karakter çok komik. Karayip Korsanları'ndan beri eli yüzü düzgün bir karakter için çok çalıştı. Burada da kafasında ölü bir karga, sürekli onu besleme çabası içinde olan deli bir kızılderiliyi canlandırıyor. Bir de film boyunca çeşitli sahnelerde karşımıza çıkan kızılderili inancına göre kutsal sayılan beyaz atın, ortaya çıkış anları çok komikti.
Filmde ismini yazmadığım birisi daha var. Kim diye bir düşünü bakalım! Aaa çok değişik kim acaba? Helena Bonham Carter bir genelev sahibesini canlandırıyor. Yapımcılar heralde böyle anlaşıyor. Johnny varsa Helena da olacak yoksa olmaz diyorlar. Ben artık görünce şaşırmıyorum. O kadar.
Neyse çok uzattım. Merak edenlere iyi seyirler...