15 Şubat 2010 Pazartesi

Her Şey Aydınlandı

15 Şubat 2010 Pazartesi

Perihan Mağden'in Ali ile Ramazan'ını almak için gittiğim kitapçıda büyük bir sürprizle karşılaştım. Hayır Martha Stewart'ı görmedim ama Jonathan Safran Foer'in sinemaya da uyarlanmış "Everything is Illuminated" adlı ilk romanının yine Siren Yayınları tarafından Türkçe'ye kazandırıldığını gördüm ve hemen aldım.
Bu kitap da "Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın" gibi oyuncul, uçarı ama aynı zamanda hüzün dolu hem de 613 çeşidi birden.
Kitap düz bir kurguyla yazılmamış. Kahramanlardan biri yazarın kendisi. Jonathan yahudi kökenlerini aramak ve 2. Dünya Savaşı sırasında dedesini Nazilerden kurtaran kadını bulmak için Ukrayna'ya, Trahimbrod'a gider. Bu gezisinde Odessalı genç Alex ve dedesi Alex ona yardımcı olacaktır.
Savaş, her zaman gereksiz, hedefsiz ve hayatları dağıtan savaş kitabın merkezini oluştuyor. 1791'den 1941'e kadar bir yahudi köyünü ve kaybolan tarihini izliyoruz. Eğlenceli karakterleri, yahudi ritüelleri ve imkansız aşklarıyla okuması hem keyif hem hüzün veren bir kitap yazmış Foer. Tasvirleri, gerçeküstücülüğü ve oyunbazlığıyla Tom Robbins'i hatırladım. Bazen de yahudi karakterlerin komik isimleri, dini ve kültürel olayları anlatışıyla Zadie Smith'in "İmza Toplayan Adam"ı aklıma geldi.
Kitap bir yandan Jonathan'ın yazdıklarıyla geçmişi anlatıyor, diğer yandan Alex'in ağzından arama sürecini dinliyoruz. Ayrıca Alex'in Jonathan'a yazdığı mektuplarla onun büyüme öyküsüne, hayatına sahip çıkmasına şahit oluyoruz.
"Her Şey Aydınlandı" kayıplar, dostluk, aile, aşk, savaş ve hayat üzerine orijinal bir şekilde yazılmış, buruk bir tat bırakan çok zeki bir ilk roman.

0 fikrim var:

 
◄Design by Pocket